Bin 600 yıllık Ayasofya kilisesi, 700 yıldır camii olarak hizmet veriyor
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde inşa edilen Ayasofya Kilisesi olarak bilinen ve Orhangazi’nin fetihleri sonrası Orhangazi Camii adını alan tarihi yapı bin 600 yıldır ayakta duruyor.
İstanbul’daki Ayasofya Kilisesi’nden önce Roma İmparatoru 2. Theodosius döneminde Karadeniz Ereğli’de inşa edilen ve 9 Ayasofya Kilisesi’nden biri olan tarihi yapı 700 seneden fazla zamandır camii olarak hizmet veriyor. İlçede Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapan yerel tarih araştırmacısı Recep Çetin, bu camiinin Orhangazi’nin bölgeyi fethinden sonra kiliseden camiye dönüştürülen iki önemli eserden biri olduğunu söyledi.
9 Ayasofya Kilisesi arasında ilk inşa edilen olma özelliği bulunan ve bugün Orhangazi adı ile hizmet veren tarihi yapıya gerekli önemin gösterilmesini isteyen Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu an avlusunda bulunduğumuz camii yaklaşık bin 600 yıl kadar önce 408-450 yılları arasında imparatorluk yapmış olan II. Theodosius döneminde kilise olarak inşa edilmiş bir mabet. O günkü adıyla burası Hagia Sophia, Ayasofya günümüzdeki adıyla. Türkiye çapında 9 tane Hagia Sophia, Ayasofya adıyla belirtilen kiliseler ve sonrasında Anadolu’daki Türk hakimiyeti sonrasında bunların da çeşitli isimler ile camiye dönüştürüldüklerini biliyoruz. Burasını isim olarak değerlendirdiğimizde Karadeniz Ereğli bizim yaptığımız araştırmalarda en son Türk İslam fethini Orhangazi döneminde yaşamıştır. Orhangazi 1281-1361 yılları arasında yaşamış bir padişahımızdır. Onun oğlu Süleyman Paşa döneminin ve yine o dönemin Akçakoca bölgesindeki Konuralp, Düzce istikametindeki hizmetlerini biliyoruz, okuyoruz kaynaklardan. Karadeniz Ereğli’de yine Orhangazi döneminde bir fetihleştirmeye gidildiğine dair herhangi bir kaynakta ‘şu tarihte, şu günde bir fethin, bir savaşın olduğunu’ göremesek bile bu anlamda yaklaşık ifadeler yine kaynaklarda bulunmaktadır. Orhan Gazi’nin Ereğli fethi bizim yaptığımız araştırmalarda şüphe götürmez bir gerçektir. Orhan Gazinin 1300’lü yıllarda Karadeniz Ereğli’ye bir ziyaretinin fetih sonrasında olmalı. Komutanların buradaki sürecini düşünelim; fetihleştirme hareketini düşünelim, Süleyman paşanın ve Konur Alp’in özellikle Orhan Gazi’nin Ereğli’ye gelmesinin sonrasında ve Ereğli’de hacı baba olarak halkın tabir ettiği ve sonraki yıllarda Bartınlı İbrahim Hamdi’nin Atlas kitabında da belirttiği üzere Seyyid Nasrullah Efendi olarak ismini zikrettiği bir zat ile Ereğli’de karşılaşıyor. Orhan Gazi Kdz. Ereğli’de Roma İmparatoru II. Theodosius geldiğinde ’kiliseler inşa edilsin’ emrini verdi. Bunlardan bir tanesinin de günümüzde ’Çelikel Camii’ adı verilen cami olduğunu görüyoruz. O yılda bazı kaynaklarda II. yüzyılda, bazı kaynaklarda IV, V. yüzyıllarda yapıldığına dair ifadeler var ama şu bir gerçek; Karadeniz Ereğli’de Osmanlı belgelerinde 2 tane mahalle var. Birinin ismi Sultan Orhan Mahallesi, günümüzde maalesef Orhanlar olarak değiştirilmiş. Diğerinin ismi ise Sultan Süleyman Mahallesi biz bunun adını da Süleymanlar Mahallesi olarak görmekteyiz bu bir. İkincisi ise Karadeniz Ereğli’de tarih boyunca 2 tane kilise var biri Ayasofya, birisi ise yukarıdaki Çelikel Camisi olarak belirtilen nokta o mabet ve Karadeniz Ereğli’de bu iki kilisede o günkü tarihi süreçten esinlenilerek kilisenin adına Orhan Gazi’nin fethi sonrasında Sultan Orhan Camisi adı verilmiş. Sultan Orhan dönemin padişahı, o gün bizzat padişahın adının verildiği bir caminin avlusundayız şu an ve bu cami bir selatin camisidir.”
Çetin, Karadeniz Ereğli ilçesinde kiliseden dönüştürülen iki selatin camisine de gerekli tarihi hassasiyetin gösterilerek özellikle genç kuşaklara anlatılması ve öğretilmesi gerektiğini söyledi.