Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Ekonomi (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.06.2021 - 08:38, Güncelleme: 22.06.2021 - 08:38 1865+ kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Amerika ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız. İnşallah önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve yapıcı bir iş birliği içinde olacağız”dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” NATO Zirvesi ile başlayan Azerbaycan'da Bakü ve Şuşa'daki temaslarla devam eden, Antalya'daki iki ayrı uluslararası toplantı ve diğer çalışmalarla sona eren yoğun bir haftayı geride bıraktıklarını söyledi. Kabine Toplantısında hem temasların hem de gündemlerindeki diğer hususların enine boyuna değerlendirildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan NATO'ya 12 kurucu devletin hemen ardından 13'üncü üye olarak 1952 yılında katıldığını hatırlattı. Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken aynı zamanda demokrasiden ekonomiye uzanan geniş bir alanda da yeni bir tercihte bulunduğunu kaydeden Erdoğan, NATO içinde Amerika'dan sonraki en büyük ikinci orduya ve en kritik stratejik konuma sahip olan Türkiye'nin ittifaka karşı sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz yerine getirdiğini aktardı. “NATO'nun güvenilir şemsiye konumunu yeteri kadar sergileyemediği bir gerçektir” NATO'nun beklentilere cevap veremediğini söyleyen Erdoğan,” Dünya soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör, yakın dönemde de salgın gibi kritik sınamalarla yüzleşirken NATO'nun üzerine inşa edildiği ittifak ve dayanışma ruhunun önemi bir kez daha görülmüştür. Yakın bölgemizde son 10 yılda yaşanan hadiseler karşısında NATO'nun güvenilir şemsiye konumunu yeteri kadar sergileyemediği bir gerçektir. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya, Kırım'dan Karabağ'a kadar nice can yakıcı meselede NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır” dedi. Brüksel'deki NATO toplantısının ittifakın küresel sınamalar karşısında da etkin sorumluluklar üstlenmesine yönelik taleplerin arttığı bir atmosferde geçtiğine dikkat çeken Erdoğan, İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli gördüklerini kaydetti. Erdoğan, zirve boyunca gerçekleştirilen temaslarda NATO konseptinin askeri ve siyasi boyutlarıyla günümüz şartlarına ve beklentilerimize uygun şekilde geliştirilmesi gerektiğinin muhataplarla paylaşıldığını belirterek, “Dayanışma ve beraberlik ruhuna vurgu yaparken ülkemizin terörle mücadele başta olmak üzere NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini de müttefiklerimizin dikkatine tekrar sunduk” diye konuştu. Kimi NATO üyelerinin kapıldıklarını gördükleri "iyi terörist, kötü terörist" ayrımının ne kadar yanlış, tehlikeli ve çarpık bir anlayışı yansıttığını her vesileyle açıkça ifade ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek gerçek ve netice verici mücadeleyi Türkiye'nin yaptığını herkese hatırlattık. Bu çerçevede 9 bine yakın yabancı savaşçıyı sınır dışı ettiğimizi, 100 binden fazla kişiyi de ülkemize giriş yasağı koyduğumuzu söyledi. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızda bir başka terör örgütü üzerinden tehlikeli bir yapı oluşturma çabalarına asla izin vermeyeceğimizi kararlılıkla hatırlattık. Türkiye'nin kendi sınırları içinde ve sınırları ötesinde 9 milyonu bulan sığınmacıya sağladığı desteğin ve güvenliğin önemine işaret ederek bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimizi anlattık." “Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Kafkasya gibi bölgelerde barışın, huzurun, istikrarın hakim olması için aldığımız inisiyatifleri ve elde ettiğimiz başarıları müttefiklerimizin dikkatine tekrar getirdik” diyen Erdoğan,” Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun bırakınız mevcut gücünü korumayı, varlığını sürdürmesi dahi oldukça güçtür. NATO'dan ve müttefiklerden her alanda ülkemizin bu önemine ve katkısına uygun bir yaklaşım beklediğimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Salgın süreci tıpkı Birleşmiş Milletler gibi nasıl NATO'nun da dünyadaki yeni gerçeklere uygun şekilde kendini geliştirmesi gerektiği tespitimizin haklılığını ispatlamıştır. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun küresel güvenliğin tesisi ve korunması hususunda ki önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla yükümlülüklerimizi yerine getirmeyi sürdürürken bir daha benzer sıkıntılar yaşanmaması hususundaki tespit ve tekliflerimizi her platformda tekrarlamayı sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. Erdoğan, ülke olarak kazandığımız her başarının tespit ve tekliflerin diğer müttefikler tarafından daha dikkatle ve olumlu şekilde değerlendirilmesini sağladığını bildirdi. Erdoğan,” İnşallah önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve yapıcı bir iş birliği içinde olacağız” dedi. Yaptıkları tüm temaslarda bu anlayışın ipuçlarını müşahede ettiklerini söyleyen Erdoğan, NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok daha kapsamlı meseleleri ele aldıkları görüşmeler yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, 13 Haziran'da Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits Macaristan Başbakanı Victor Orban ile görüşme yaptıklarını belirterek, zirve günü olan 14 Haziran'da ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldiklerini hatırlattı. "Tüm liderlerle ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iş birliği alanları üzerinden gidilerek geliştirilmesi hususunda mutabık kaldık" Zirve sırasında pek çok ülke temsilcileriyle kısa süreli sohbet etme imkanı bulduklarını söyleyen Erdoğan, "Bu görüşmelerin tamamının da taraflar bakımından olumlu ve yapıcı bir iklimde geçtiğini belirtmek isterim. Bugüne kadar çeşitli gerilimler yaşadığımız kimi isimler başta olmak üzere bir araya geldiğimiz tüm liderlerle ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iş birliği alanları üzerinden gidilerek geliştirilmesi hususunda mutabık kaldık. Bilhassa Sayın Macron, Sayın Miçotakis ve Sayın Biden'la doğrudan temaslarımızı sıklaştırma kararı aldık. Bu sayede ülkelerimiz arasındaki yaşanacak muhtemel sorunları ve küresel gelişmeleri süratle görüşerek çözüm yollarını bulma kararlılıklarımızı karşılıklı olarak ifade ettik” dedi "ABD ile işbirliği alanlarımızın çok daha geniş ve karlı olduğu üzerinde mutabık kaldık" Biden'la yapılan görüşmenin kendisiyle göreve geldikten sonraki ilk yüz yüze temas olması bakımından ayrıca önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Yaklaşık 17 yıllık bir geçmişimiz olan Sayın Biden da bu defa Amerika Birleşik Devletleri başkanı sıfatıyla ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmak üzere bir araya geldik. Bu görüşmede elbette ülkelerimiz arasındaki bilinen sorunları karşılıklı olarak ifade ederek karşılıklı pozisyonlarımızı tekrar ortaya koyduk. Sadece bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği alanlarımızın hususunda da kendisi ile çok daha kapsamlı ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Hem baş başa hem heyetler arası görüşmelerimizde muhatabımızla ABD ile da üstesinden gelinemeyecek hiçbir meselemizin bulunmadığı tam tersine işbirliği alanlarımızın çok daha geniş ve karlı olduğu üzerinde mutabık kaldık” diye konuştu. "Yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız" Nitekim sayın biden ile görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Amerika ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız. Gerek ikili gerek heyetler arası görüşmelerle bundan sonraki süreçte belirlediğimiz isimlerden önce kendileri bir araya gelsin, ardından da biz bir araya gelelim kararına vardık. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz ve beklentilerimiz ekseninde zaman içinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyorum" dedi. "Ülkemizin hiçbir devletle kurduğu ilişki diğerlerinin alternatifi değildir" Erdoğan," Türkiye'nin tek talebi siyasi ve ekonomik her alandaki egemenlik haklarına saygı duyulması sınırları içinde ve dışında terör örgütleri ile yürüttüğü mücadeleye destek verilmesidir. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi Amerika ile yakın müttefiklik ilişkileri kurmaya ve geliştirmeye hazırız. Ülkemizin hiçbir devletle kurduğu ilişki diğerlerinin alternatifi değildir. Tam tersine işbirliği arayışlarımızın hepsini de kendimiz muhataplarımız, bölgemiz ve tüm insanlık için birbirlerinin tamamlayıcısı olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. "ABD ile olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapılarını araladığımıza inanıyoruz" Erdoğan sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: "Yaklaşık 30 yıl süren işgal döneminde Karabağ ve gasp edilen Azerbaycan topraklarına tek çivi çakılmadığı gibi var olan mirasında hoyratça tahrip edildiğini gördük. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Minsk üçlüsünü özellikle buraları tekrar tekrar görmesi lazım, gelin görün. Kim nerede 30 yılda ne hale getirmiş bunu görün. Alt yapının ya hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu, tarihi ve kültürel eserlerin, evlerin hatta ağaçların yakılıp yıkıldığı bu güzel coğrafyayı yeniden ayağa kaldırma çalışmalarına bizzat şahit olduk". Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.                                    
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Amerika ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız. İnşallah önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve yapıcı bir iş birliği içinde olacağız”dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,” NATO Zirvesi ile başlayan Azerbaycan'da Bakü ve Şuşa'daki temaslarla devam eden, Antalya'daki iki ayrı uluslararası toplantı ve diğer çalışmalarla sona eren yoğun bir haftayı geride bıraktıklarını söyledi.

Kabine Toplantısında hem temasların hem de gündemlerindeki diğer hususların enine boyuna değerlendirildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan NATO'ya 12 kurucu devletin hemen ardından 13'üncü üye olarak 1952 yılında katıldığını hatırlattı.

Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken aynı zamanda demokrasiden ekonomiye uzanan geniş bir alanda da yeni bir tercihte bulunduğunu kaydeden Erdoğan, NATO içinde Amerika'dan sonraki en büyük ikinci orduya ve en kritik stratejik konuma sahip olan Türkiye'nin ittifaka karşı sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz yerine getirdiğini aktardı.

“NATO'nun güvenilir şemsiye konumunu yeteri kadar sergileyemediği bir gerçektir”

NATO'nun beklentilere cevap veremediğini söyleyen Erdoğan,” Dünya soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör, yakın dönemde de salgın gibi kritik sınamalarla yüzleşirken NATO'nun üzerine inşa edildiği ittifak ve dayanışma ruhunun önemi bir kez daha görülmüştür. Yakın bölgemizde son 10 yılda yaşanan hadiseler karşısında NATO'nun güvenilir şemsiye konumunu yeteri kadar sergileyemediği bir gerçektir. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya, Kırım'dan Karabağ'a kadar nice can yakıcı meselede NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır” dedi.

Brüksel'deki NATO toplantısının ittifakın küresel sınamalar karşısında da etkin sorumluluklar üstlenmesine yönelik taleplerin arttığı bir atmosferde geçtiğine dikkat çeken Erdoğan, İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli gördüklerini kaydetti. Erdoğan, zirve boyunca gerçekleştirilen temaslarda NATO konseptinin askeri ve siyasi boyutlarıyla günümüz şartlarına ve beklentilerimize uygun şekilde geliştirilmesi gerektiğinin muhataplarla paylaşıldığını belirterek, “Dayanışma ve beraberlik ruhuna vurgu yaparken ülkemizin terörle mücadele başta olmak üzere NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini de müttefiklerimizin dikkatine tekrar sunduk” diye konuştu.

Kimi NATO üyelerinin kapıldıklarını gördükleri "iyi terörist, kötü terörist" ayrımının ne kadar yanlış, tehlikeli ve çarpık bir anlayışı yansıttığını her vesileyle açıkça ifade ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek gerçek ve netice verici mücadeleyi Türkiye'nin yaptığını herkese hatırlattık. Bu çerçevede 9 bine yakın yabancı savaşçıyı sınır dışı ettiğimizi, 100 binden fazla kişiyi de ülkemize giriş yasağı koyduğumuzu söyledi. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızda bir başka terör örgütü üzerinden tehlikeli bir yapı oluşturma çabalarına asla izin vermeyeceğimizi kararlılıkla hatırlattık. Türkiye'nin kendi sınırları içinde ve sınırları ötesinde 9 milyonu bulan sığınmacıya sağladığı desteğin ve güvenliğin önemine işaret ederek bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimizi anlattık."

“Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Kafkasya gibi bölgelerde barışın, huzurun, istikrarın hakim olması için aldığımız inisiyatifleri ve elde ettiğimiz başarıları müttefiklerimizin dikkatine tekrar getirdik” diyen Erdoğan,” Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun bırakınız mevcut gücünü korumayı, varlığını sürdürmesi dahi oldukça güçtür. NATO'dan ve müttefiklerden her alanda ülkemizin bu önemine ve katkısına uygun bir yaklaşım beklediğimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Salgın süreci tıpkı Birleşmiş Milletler gibi nasıl NATO'nun da dünyadaki yeni gerçeklere uygun şekilde kendini geliştirmesi gerektiği tespitimizin haklılığını ispatlamıştır. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun küresel güvenliğin tesisi ve korunması hususunda ki önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla yükümlülüklerimizi yerine getirmeyi sürdürürken bir daha benzer sıkıntılar yaşanmaması hususundaki tespit ve tekliflerimizi her platformda tekrarlamayı sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

Erdoğan, ülke olarak kazandığımız her başarının tespit ve tekliflerin diğer müttefikler tarafından daha dikkatle ve olumlu şekilde değerlendirilmesini sağladığını bildirdi. Erdoğan,” İnşallah önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve yapıcı bir iş birliği içinde olacağız” dedi.
Yaptıkları tüm temaslarda bu anlayışın ipuçlarını müşahede ettiklerini söyleyen Erdoğan, NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok daha kapsamlı meseleleri ele aldıkları görüşmeler yaptıklarını ifade etti.

Erdoğan, 13 Haziran'da Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits Macaristan Başbakanı Victor Orban ile görüşme yaptıklarını belirterek, zirve günü olan 14 Haziran'da ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldiklerini hatırlattı.

"Tüm liderlerle ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iş birliği alanları üzerinden gidilerek geliştirilmesi hususunda mutabık kaldık"

Zirve sırasında pek çok ülke temsilcileriyle kısa süreli sohbet etme imkanı bulduklarını söyleyen Erdoğan, "Bu görüşmelerin tamamının da taraflar bakımından olumlu ve yapıcı bir iklimde geçtiğini belirtmek isterim. Bugüne kadar çeşitli gerilimler yaşadığımız kimi isimler başta olmak üzere bir araya geldiğimiz tüm liderlerle ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iş birliği alanları üzerinden gidilerek geliştirilmesi hususunda mutabık kaldık. Bilhassa Sayın Macron, Sayın Miçotakis ve Sayın Biden'la doğrudan temaslarımızı sıklaştırma kararı aldık. Bu sayede ülkelerimiz arasındaki yaşanacak muhtemel sorunları ve küresel gelişmeleri süratle görüşerek çözüm yollarını bulma kararlılıklarımızı karşılıklı olarak ifade ettik” dedi

"ABD ile işbirliği alanlarımızın çok daha geniş ve karlı olduğu üzerinde mutabık kaldık"

Biden'la yapılan görüşmenin kendisiyle göreve geldikten sonraki ilk yüz yüze temas olması bakımından ayrıca önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Yaklaşık 17 yıllık bir geçmişimiz olan Sayın Biden da bu defa Amerika Birleşik Devletleri başkanı sıfatıyla ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmak üzere bir araya geldik. Bu görüşmede elbette ülkelerimiz arasındaki bilinen sorunları karşılıklı olarak ifade ederek karşılıklı pozisyonlarımızı tekrar ortaya koyduk. Sadece bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği alanlarımızın hususunda da kendisi ile çok daha kapsamlı ve verimli görüş alışverişinde bulunduk. Hem baş başa hem heyetler arası görüşmelerimizde muhatabımızla ABD ile da üstesinden gelinemeyecek hiçbir meselemizin bulunmadığı tam tersine işbirliği alanlarımızın çok daha geniş ve karlı olduğu üzerinde mutabık kaldık” diye konuştu.

"Yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız"

Nitekim sayın biden ile görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Amerika ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız. Gerek ikili gerek heyetler arası görüşmelerle bundan sonraki süreçte belirlediğimiz isimlerden önce kendileri bir araya gelsin, ardından da biz bir araya gelelim kararına vardık. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz ve beklentilerimiz ekseninde zaman içinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyorum" dedi.

"Ülkemizin hiçbir devletle kurduğu ilişki diğerlerinin alternatifi değildir"

Erdoğan," Türkiye'nin tek talebi siyasi ve ekonomik her alandaki egemenlik haklarına saygı duyulması sınırları içinde ve dışında terör örgütleri ile yürüttüğü mücadeleye destek verilmesidir.

Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi Amerika ile yakın müttefiklik ilişkileri kurmaya ve geliştirmeye hazırız. Ülkemizin hiçbir devletle kurduğu ilişki diğerlerinin alternatifi değildir. Tam tersine işbirliği arayışlarımızın hepsini de kendimiz muhataplarımız, bölgemiz ve tüm insanlık için birbirlerinin tamamlayıcısı olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"ABD ile olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapılarını araladığımıza inanıyoruz" Erdoğan sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Yaklaşık 30 yıl süren işgal döneminde Karabağ ve gasp edilen Azerbaycan topraklarına tek çivi çakılmadığı gibi var olan mirasında hoyratça tahrip edildiğini gördük. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Minsk üçlüsünü özellikle buraları tekrar tekrar görmesi lazım, gelin görün. Kim nerede 30 yılda ne hale getirmiş bunu görün. Alt yapının ya hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu, tarihi ve kültürel eserlerin, evlerin hatta ağaçların yakılıp yıkıldığı bu güzel coğrafyayı yeniden ayağa kaldırma çalışmalarına bizzat şahit olduk".
Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

 


  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gundemhaberajansi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 https://playdotjs.com/ bahis siteleri mobil sohbet siyah bayrak ayna